15 Mayıs 2011 Pazar

Şiiri, edebiyatı, sanatı sevenlere...

Dün balık tutarken telefonum çaldı.
Öğlen saatiydi.
Eşim arıyor düşüncesiyle arayana bakmadan telefonumu açtım.
Alo, dedim.
Bir erkek sesi şiir okuyordu.
Hem ses, hem de şiir çok güzeldi.
Bant kaydı olduğunu, bir dostumun çok beğenip bana dinlettiğini düşündüm önce.
Sonra reklam amacıyla kullanılan bir şiir olabileceğini düşündüm nedensiz. Hatta şiir adına böyle bir şey olmasını istedim belki.

Şiir bitti.
Telefondaki ses, merhaba hocam, beni tanıdınız mı, dedi.
Evet, sesi tanıyordum; fakat o an çıkartamamıştım.
O ses, beni anlamış olmalı ki, hocam ben Mehdi, dedi.
Evet, o ses, çok sevdiğim eski bir öğrencimin, Mehdi’nın sesiydi.
Dünyalar benim olmuştu.

Çok uzaklardan bir dostun şiirlerle seslenmesi ne kadar güzeldi.
Merhaba Mehdi’ciğim nasılsın, dedim.
İyiyim hocam, şu an dağda görevdeyim.
Bir ağacın altında dinleniyordum; dinlenirken Arjantinli bir şairin şiirini okudum, çok hoşuma gitti, sizinle paylaşmak istedim, dedi.

İnanın harika bir şeydi.
Bir dostun, bir insanın; şiiri, sevilen güzel bir şeyi sizinle paylaşması…

Şiirden, edebiyattan uzaklaşmadığına çok sevindim Mehdi’ciğim, dedim.
Olur mu hocam, şiir benim için bir yaşam biçimi, dedi.

Çok duygulandım.

Koşullar ne olursa olsun şiirden, edebiyattan, sanattan kopmamak; hele hele bu çağda, bu bencil dünyada yaşamı ve yaşananı paylaşabilmek gerçekten harika…

Hiç yorum yok: