24 Mayıs 2009 Pazar

Gerçek ve Çağdaş Yönetim

Devlet eliyle çok güzel işler yapmak mümkündür.
İsterseniz yaparsınız.
Çünkü millet size o yetkiyi, gücü ve olanakları vermiştir.
İsterseniz ama…

İstemezseniz hiçbir iş yapmaz, milletin size verdiği yetkiyi, gücü ve olanakları boşuna harcar veya harcatırsınız.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var: Yetki ve olanak kullanımı bilgi, beceri isteyen bir özelliktir.
İyi bir ekip çalışmasını gerektirir.
Dürüstlük ve sorumluluk ister.
En önemlisi de milletin olanaklarını kutsal bir emanet olarak görmeyi zorunlu kılar.

Eğer bunların tersi olursa ''Devletin malı deniz, yemeyen domuz.'' olur.
Tabi yenen ya da hiç edilen devletin malı değil, ''milletin malı''dır kuşkusuz.
Yiyen ya da hiç edenlerse kendilerini milletten üstün görenler ya da kendilerini o kategoriye dahil etmeyenlerdir.

Şimdi bunları neden söyledim?
Kuşkusuz laf olsun diye söylemedim.
''Devlet eliyle'' her gün biraz daha fakirleştiğimizi gördüğüm için söyledim.

Bu konuda uzman olmaya gerek yok sanırım.
Şöyle etrafına bakan, yaşadıklarına duyarsız kalmayan, basit toplama çıkarma yapmayı bilen herkes bu gerçeği rahatlıkla görebilir.

Hesap ortada; ''toplanan yüksek vergiler, kontrolsüz ve bilinçsiz harcamalar, gösterişe ya da göz boyamaya yönelik yatırımlar…''

Milletten al, hesapsızca savur.
Geriye dönüşü olmayan basit ve basiretsiz bir yöntem.
Hesap soran?...
Maalesef.

Çözüm: Milletten alınan artısıyla millete dönmeli, dönmeyenin hesabı, kim olursa olsun, mutlaka sorulmalı.

Hiç yorum yok: